Herkesin
ağzından nerede o eski günler ve bayramlar diye mutlaka duyarsınız. Bizim zamanımızda
böyle değildi, her şey daha güzeldi diyen çoğu insanla birlikte muhabbet
etmişsinizdir.
Peki günümüzün eski günlerden ne farkı var?
Bulunduğumuz
yerin veya zamanın bir önemi yoktur. Mekan eşyalardan oluşur, aslında ortamı ve
zamanı güzelleştiren içinde bulunan insanlardır. Her yerde olduğu gibi burada da
insan faktörü en önemli kahramandır.
Evet
eski günlerde ki insanlar ve insanlık şu an olmadığı için, mekanlar ve zaman
bizlere boş geliyor. Eski günleri arar hale geliyoruz.
Bu
tabi ki aile yapımızdan kaynaklanıyor. Her gün batılılaşmaya çalışan bir nesilden
ne kadar doğal insanlar beklersiniz ki.
Kendi
kültür değerlerimize ne zaman ve ne kadar sahip çıkabiliyoruz acaba diye
düşünmeden de yapamıyoruz.
Anne veya
babasından ayrı yaşayarak, aile anlayışını öğrenmeden kendi yuvasını kurmaya
çalışan bireyler olarak yetiştirilen gençleri suçlu olarak görmek ne kadar
doğru?
Gün
içerisinde mutlaka bir çok yerde çocuklar ve gençlerle bir arada olma fırsatımız
oluyor ve onları yaptıklarından veya yapmadıklarından dolayı kınıyoruz. Sorun
hiçbir zaman çocuklarda veya gençlerimizde değil onları yetiştiren aile
bireylerindedir.
Bizler
doğru veya iyiyi söylemek yerine onlara örnek olabilsek üzerin de daha etkili
olmuş oluruz.
Birde
çok fazla duyduğumuz bir anlayış var o da, kızlarımız okusun ve çalışsın ki
kendi ayakları üzerinde durabilsinler.
Ne
zaman kendi ayakları üzerinde durabilsinler diye sorduğumuzda eşinden
ayrıldığında diye bir cevap almak üzüyor bizleri.
Bizler
daha evlenmeden çocuklarımıza, oğlum, kızım çalış ki benim gibi olmayasın. Kendi
ayaklarının üzerinde durmak için diye yetiştirip büyütürsek, bilinçaltına
boşanmayı zaten işlemiş oluyoruz.
Çocuklarımızı
kız veya erkek olarak ayırt etmeden okutalım, iş hayatına atılsınlar, fakat hayatlarını
sürdürebilmek için çalışsınlar, boşanmak için değil.
Boşanmak gerekli mi? Doğal bir şey mi? Sonuçları nedir? Bu durumdan en çok kimler etkilenir? Sorularını sormak gerekli.
Fakat bazen
boşanmak çekilmez hale gelmiş bir evlilik için kaçınılmaz bir durum olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Şu
zamanda şiddetin arttığı ve adamlıkla erkekliğin birbirine karıştırıldığı
durumlarda, boşanmayı bile düşününce başına gelmeyen kalmıyor insanın.
Özellikle bayanlarımızın.
Erkek
veya kız olmak doğuştan verilen bir şeydir, fakat adamlık öyle değildir.
"Adam
doğulmaz, adam olunur"
Adamlık
parayla pulla, mevki ve makamla değil insanlıkla alakalıdır.
Aile bireyi
olarak herkesin kendi görev ve sorumluluklarını bilmesi gerekir.
Eşlerin
birbirine, çocukların ise anne ve babalara emanet olarak verildiğinin
bilincinde olmak, dert, sorun, tasa ve problem dediğimiz birçok şeyi aşmamız
için yeterde artar bile.
Boşanmak
kişilerin önce kendisine, sonra karşısındakine olan saygı, sevgi ve
bağlılığının bittiği zamandır.
En çok
üzüldüğümüz aile tipi olan çekirdek aile, yani çocukları olan kişilerin
boşanmalarıdır.
Bu
olaydan yine etkilenen çocuklardır. Anne ve baba hayatına kaldığı yerden devam
ederken çocuklar bu durumda bir tarafları hep eksik büyürler.
Şimdiki
nesil de tam bu durumların içine düşmüş ve çıkmanın yollarını farklı yerlerde
ve farklı şeylerde arıyorlar.
Sudan
sebepler için boşanan veya boşanmayı düşünen eşler bir defada kendi
pencerelerinden değilde çocuklarının penceresinden bakmayı öğrenerek ne kadar
doğru veya yanlış karar verdiklerini tarttıktan sonra harekete geçmeleri herkes
için daha hayırlı olacaktır.
Çözüm
sorunlar karşısında hemen vazgeçmek olsaydı, hiçbir zafer görmez vede şuan bu
topraklar üzerinde yaşıyor olmazdık.
Adam olmak insanlıkla ilgilidir. Çok doğru bir söz...
YanıtlaSilTEŞEKKÜRLER sağolun.
YanıtlaSilMustafa bey çok güzel bir konuyu ele almışsınız. Ne zaman ki özentili yaşam hayatımızın baş köşesine oturdu. İşte o zaman boşanmalar artmaya başladı. Derseniz ki kurtulurmuyuz bu illetten. Bu özenti bu millete olduğu sürece çok zor.
YanıtlaSilSaygılarımla
Zor demeyelim biz ona INŞALLAH diyelim. Çünkü olan yine bebeklere ve çocuklara oluyor. Kendi ayaklarımız üzerinde durmak yerine aile çatımızın altında duralım. Değerli yorumunuz için TEŞEKKÜRLER.
YanıtlaSilGünümüzde boşanmaların bence asıl sebebi sorunların çözümünün önüne eşler arası egoların girmesi. Sen benli cümlelerin artması.
YanıtlaSilBiz olmadığı sürece bu sorun çözülmez. Cennetten ilk kovulan nefisdi o da ben dediği için. TEŞEKKÜRLER.
YanıtlaSilÇok faydalı bir yazı olmuş. Elinize sağlık. Gerçekten batılılaşma büyük bir sorun. Bu yüzden saltanatımızı kaybettik.
YanıtlaSilAslında çok daha fazlasını kaybettik fakat farkında değiliz. TEŞEKKÜRLER.
YanıtlaSilElinize sağlık Mustafa Bey, gerçekten de önemli bir konuya değinmişsiniz. Maalesef son zamanlarda boşanmalar arttı ve artmaya da devam ediyorum. Sanırım bunun en temel sorunu anlayışsızlık. Artık çoğu insan anlayışsız olduğu için evlilikler yürümüyor. Ve tabi ki hiç birşeyden mutlu olamayan eşler oldukça boşanmalar da devam edecektir.
YanıtlaSilÇocuklarimiz anasiz babasiz kalmasin İNSALLAH. Teşekkürler degerli yorumunuz ve zamanınız için.
YanıtlaSil